En etkili anti-aging yöntemlerden
biri olan ve somon balığı sütünden elde edilen somon DNA’sı, hacminin 10 bin
katı suyu tutarak, derinin nem dengesini sağlıyor, cilt kendini yeniliyor.
Estetik cerrahi uzmanı Op. Dr.
Hüseyin Kandulu, somon DNA’sının ciltte yarattığı etkileri anlattı:
Deri
yaşlandıkça, dokuların kan dolaşımı ve hücrelerin oksijenlenmesi azalıyor.
Dolayısıyla hücrelere zarar veren serbest radikallerin ortamdan
uzaklaştırılması da zorlaşıyor. Yaşlanmanın etkisiyle birlikte DNA’da da
bozulma gözleniyor. Oysa günümüz insanları artık yaşlanmayı sineye çekmek
yerine, mücadele etmeyi tercih ediyor.
İnsanların yaşam süresinin uzaması ve
görünümlerine verdikleri önemin artmasıyla yaşlanma sürecini yavaşlatma ve
geciktirme konusundaki çalışmalara sürekli yenileri ekleniyor.
Yaşla birlikte
kaybettiğiniz özellikleri “Pİ System” ile yerine koymanız ve her sabah
gençleşmiş uyanmanız mümkün.
CİLT NEME DOYUYOR
Pİ System tedavisi, saf hyalüronik
asit ve somon balığı sütünden elde edilen DNA molekülü sayesinde, hücre
yenilenmesi sağlayarak cildi gençleştiriyor.
Cilt yenileme konusunda arayışlar
hiç bitmese de, somon DNA’sı aşısı ile ciddi bir yol kat edildiğini ve artık
cildimizin yaşlanmayabileceğini söylemek mümkün.
Aşıyla cildin alt tabakası dermisteki
metabolik faaliyetler artıyor. Derideki kan akışı da artıyor ve
bölgesel oksijenlenme hızlanıyor.
Yoğun miktarda su molekülünün yerinde
yönlendirilmesiyle, hyalüronik asit de artıyor. Böylece serbest radikaller
temizleniyor. Kolajen üretimi destekleniyor, kılcal
kan damarlarının oluşumları büyük çapta teşvik ediliyor. Ayrıca UV radyasyonlarının neden
olduğu zararlara karşı da koruma sağlanıyor.
Cildin elastikiyetini artırarak
sarkma başlangıcındaki derin kırışıklıkların önlenmesinde de kullanılıyor. Kırışıklıkları tıbbi anlamda tedavi
ediyor.
İnce ve kuru ciltlerdeki göz
çevresinde oluşan kazayağı kırışıklıklarını, göz altı torbalarını, dudak
kenarındakileri yok ediyor.
Somon balığının sütünden elde edilen
ve insan DNA’sı ile aynı kimyasal yapıdaki somon DNA’sı, mezolift yöntemiyle
deri içine verildiğinde, cilt kendini yenileyip gençleşiyor. Çünkü DNA yüksek
oranda su tutuyor. Hacminin 10 bin katı suyu tutarak, derinin nem dengesini
sağlamaya yardımcı oluyor.
Unutmamak gerekir ki; derinin nemlendirilmesi,
kırışıklığın önlenmesindeki ilk ve en basit adım.
Somon DNA’sı küçük, incecik
iğneler yardımıyla mikro dolaşımı ve oksijenlenmeyi artıran maddelerle birlikte
deri altına enjekte ediliyor.
SEANSLAR KİŞİYE GÖRE BELİRLENİYOR
Ağrısız bir işlem olduğu için
anesteziye gerek kalmıyor.
15-20 dakikalık bir uygulama sonrası kişi günlük
yaşamına devam edebiliyor. Seans aralıkları kişinin cilt yaşı ve yapısına göre
ayarlanıyor. Bu da genellikle ayda 1-2 kereye denk geliyor.
İleriki aşamada
seanslar üç ayda bire iniyor. Cildi aşırı yaşlanmış ve kırışmış olan hastalara
15 günde bir yapılan uygulamalar çok daha iyi sonuçlar veriyor. Uygulama
protokolüne sadık kalınıp tedavi yapıldığı sürede, kişinin cildindeki değişim
ve canlanma fark ediliyor. İlk fark edilen etki, canlanma ve parlaklık oluyor.
Daha sonra cildin gerginliği artmaya başlıyor, kırışıklıklar kayboluyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder