Cevizdeki yüksek orandaki omega-3 yağ asitleri kalp
hastalıklarını, inmeyi, diyabeti, yüksek kan basıncını ve klinik depresyonu
azaltıyor. Ceviz tüketimi kandaki kolesterol seviyesini düşürüyor, kalp
atışlarında düzensizliği önlüyor.
Cevizdeki fitosteroller, kalın bağırsak, göğüs ve
prostat kanseri gibi kanser türlerinden korunma sağlıyor, bağışıklık sistemini
güçlendiriyor.
Ceviz, damarlarda daha az pıhtılaşma özelliği olan
kan tipinin üretimine ve iyi kolesterol oranının kötü kolesterol oranına göre
artmasına yardım ediyor, kolesterolün damarları tıkama aşamasında önemli bir
adım olan şişme ve kızarıklığı azaltabiliyor.
Cevizdeki l-arginin kan damarlarının iç tarafının
pürüzsüz ve düzgün olmasını sağlayarak kan-damar sisteminin rahatlamasını
sağlıyor. Cevizdeki yağ asitlerinin kalp hastalıklarını önleme etkileri var.
Beyne benzeyen ceviz, kavrama ve anlamayı
geliştiriyor. Asya'da ceviz hala beyin gıdası olarak kabul ediliyor, bu
ülkelerde öğrenciler, sınavlardan önce ceviz yiyerek notlarını yükseltebileceklerine
inanıyor.
Omega-3 yağ oranı düşük çocuklarda daha yüksek
hiperaktif olma özelliği, daha fazla öğrenim ve davranış bozuklukları, daha
fazla huysuzluk ve uyku düzensizlikleri gözlemleniyor. Ceviz, bu sorunları
önleyen omega-3 bakımından çok zengin.
Cevizdeki yağ profili, fitosteroller ve magnezyum,
safra taşı oluşumunun önüne geçiyor.
Cevizdeki melatonin, beyin bezesi tarafından
salgılanan melatoninin insan vücudunun kullanıma hazır formunu içeriyor.
Melatonin, gece çalışan ve zaman farkından dolayı uyku düzensizliği çeken
kişilerde uyuma rahatsızlıklarını ortadan kaldırabiliyor.
Cevizin, antioksidan özelliği dolayısıyla
kardiyovasküler ve sinir sistemine zarar veren parkinson ve alzheimer gibi çok
kuvvetli hastalıkların gelişimini erteleyebileceği veya azaltabileceği ileri
sürülüyor.
Ceviz, antioksidan savunmada önemli olan birtakım
enzimlerde zorunlu kofaktörler olarak görev yapan manganez ve bakır içeriyor.
www.optimusmedikal.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder