Türkiye obez sayısı en hızlı artan ülkeler arasında. Maalesef ki morbid obez olarak tariflenen obez saysı da bir hayli fazla.
Morbid obezite vücut kitle indeksi (BMI) 40 üzeri olarak
tanımlanmakta ve uzun süreli etkinliği kanıtlanmış tek tedavi yöntemi obezite
cerrahisi. Ülkemizde obezite cerrahisi denilince sıklıkla aklımıza gelen
mide kelepçesi veya mide balonu ki bunların da algısının çok iyi olduğu
söylenemez.
Hâlbuki obezite cerrahisi 1950 yılından beri uygulanmakta olup, sadece
Amerika’da 2008 yılında 220.000 morbid obeze operasyon uygulanmış. Gastrik
bypass, mide bandı, tüp mide ve duodenal switch gibi çeşitli ameliyat
yöntemleriyle 1-2 yıl içinde %30-83 kilo kaybı gerçekleşmiş ve 7-10 yıllık
gözlemlerde %14-70 kilo kaybı korunmuştur. Biliopankreatik Diversiyon-Duodenal
Switch yönteminde 7-10 yıllık izlemde dahi % 60-80 kilo kaybı devam
etmektedir.
Obezite cerahisi sonrasında önemli miktarda kilo kaybına ek
olarak tip II diyabet, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, uyku apnesi, venöz
göllenme hastalıkları gibi daha birçok sağlık sorunu tamamen iyileşir. Sadece
bu hastalıklardan bir tanesinin dahi yok edilmesinin yaşam kalitesini ne kadar
değiştireceğini tahmin edebilirsiniz.
Obez
hastaları yaşama döndüren bu cerrahi operasyonlar sonrası, artık çok daha az
gıda ile beslenilecektir. Ameliyat sonrası sindirim sisteminin emilim
yüzeyi değişmiş ve azalmıştır. Bu nedenle hastaların ömür boyu vitamin,
mineral ve protein eksikliğine karşı takip edilmeleri ve takviye besin desteği
kullanmaları zorunludur.
İdeal olan hastaların ameliyat öncesinde vitamin, mineral ve amino asit
eksikliklerinin tespit edilmesidir. Birçok obez hasta operasyon öncesinde
vitamin D, folik asit ve vitamin B12 eksikliği yaşıyor olabilir. Sonrasında ise
sıklıkla vit B12, folik asit, demir, kalsiyum ve protein eksiklikleri
yaşanmaktadır.
Obezite cerrahisi ile öldürücü kilolardan kurtulup,
diyabet, hipertansiyon gibi hastalıkları yok etmek mümkün… Ancak bu hastalar
nasıl diyabet, tansiyon vb. hastalıkları için ömür boyu takip altında olup ilaç
kullanmaları gerekiyordu ise şimdi de anemi, osteoporoz, nöropati, böbrek taşı
gibi daha birçok sorunla yüzleşmemek için düzenli takip altında
olmalıdır.
Bu
nedenle hastaların operasyon sonrası asgari 3, 6 ve 12. aylarda ve
sonrasında yıllık olarak beslenme durumları konuyla ilgili bir doktor
tarafından tetkik edilmeli ve gereken destekler rutin bir multivitamin
takviyesinin ötesinde, kişinin tüm ihtiyaçlarını göz önünde bulunduran ve o
kişiye özel dozlarda olacak şekilde ayarlanmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder