28 Nisan 2014 Pazartesi

Faydalı Besinler - Kivi



Magnezyum ve potasyum oranı yüksek olan kivinin sağlık açısından önemli yere sahip olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. İçerisinde bulunan bol miktarda mineral ve proteinler gerek yetişkinler gerekse çocukların sağğı açısından sağladığı önemli katkıları saymakla bitmez. Yüksek oranda Lif oranı bulunan kivi bağırsakları çalıştırma ve kabızlığı önlenmesinde çok faydalı bir besin olduğu bilinmektedir. Kivinin tansiyon düşürücü ve kolesterol düşürücü etkileri de vardır. Ayrıca C vitamini açısından oldukça zengindir. Kivide C vitaminin yanı sıra A vitamini B1, B2 vitaminleri kalsiyum, fosfor, demir içermektedir.
Kivi, ciltteki gözenekleri sıkıştırır ve yağ oranını dengeler. İçerdiği C vitamini sayesinde ciltteki kollajen sentezi arttırır.
Cildin yenilenmesini sağlar.
Düzenli uygulamada ve rengini açar.
Cildi ölü hücrelerden temizler. Bunun yanı sıra dilimlenmiş kivi cilde konulduğunda cildin beslenmesine yardımcı olur.

18 Nisan 2014 Cuma

Gözler Yaşın Aynasıdır!



Göz Çevresi Bakımı
Göz derisi ince ve hassas yapısıyla bakıma en çok ihtiyaç duyan bölgedir. Göz çevresi derisi göz hareketlerine bağlı olarak hareket eder, hareket ettikçe hafif çizgiler oluşturur ve bu çizgiler zamanla kırışıklıklara dönüşürler. Buna ek olarak stresli bir yaşam, temizlik ve bakım ihmali, yanlış kozmetik ürünleri gibi birçok faktör göz derisine zarar verir. Bu yüzden göz çevresi bakımında temizliğe, kullanılan kozmetik ürünlere ve doğru nemlendiricileri kullanmaya özen göstermek gerekmektedir. 

Göz Kremi İçin Geç Kalmayın
Göz çevresi kremi kullanmak için göz çevresinde çizgilerin oluşmasını beklemek oldukça yanlıştır, henüz 20’li yaşlarda başlanılması gereken nemlendirici kremleri özellikle akşam cildinizi makyajdan arındırdıktan sonra uygulamanızı tavsiye edilmektedir.

Yüz Kremi Değil Göz Kremi
Genel olarak yüz kremlerini göz çevresine uygulamak oldukça sık yapılan bir hatadır. Göz çevresi için göz kremi kullanmak erken yaşlılık çizgilerinin oluşmasını engeller.

Yaşa Uygun Göz Kremi
Her göz kremi cildinize iyi gelmeyebilir. Cilt uzmanından yaşınıza ve cilt tipinize uygun göz kremini siz önermesini isteyerek doğru kremi seçebilirsiniz. Özellikle göz kremlerinizin içeriklerine dikkat etmek gerekir. İçeriğinde Hyalüronik Asit ve Büyüme Faktörleri barındıran ürünler cildinizin pürüzsüz olmasına olanak sağlar.

Gündüz ve Gece
Pratik ve masrafsız olabilir ancak ürünleri zamanına göre kullanmak cildinizde istediğiniz sonucu elde etmenizi kolaylaştırır. Bu yüzden gece kremlerinizi gündüz de kullanmaktan vazgeçin.

Doğal İksir
Doğal yöntemlere ilginiz varsa kolayca hazırlayacağınız bir karışımda işinize yarayabilir. 1 çorba kaşığı bademyağı, 1 çorba kaşığı soya yağı ve bir çorba kaşığı avokado yağını karıştırarak kendi nemlendiricinizi yaparak kırışıklık olan bölgenize masaj yaparak uygulayabilirsiniz.


16 Nisan 2014 Çarşamba

Göz Çevresi Bakımı



Yüzde yaşlanmanın ilk ve en belirgin olarak fark edildiği bölge göz çevresidir. Bu bölge hem çok ince yapıda, hem de en yoğun mimiklere sahip bölgedir. Göz kapakları çok hassas olduklarından göz çevresinin en çok yıpranma belirtisi gösteren yeridir ve yaş ilerledikçe göz kapağı düşüklüklerinin görülmesi kaçınılmazdır.

Temizlik ürünlerine dikkat edilmeli
Cildin doğru biçimde temizlenmesi, cilt sağlığı açısından son derece önemli bir konudur. Göz çevresi ise bilindiği üzere yüzümüzün en hassas bölgesidir. Göz çevresinin temizlendiği temizleyicilerin de bu bölgenin hassasiyetine uygun olarak seçilmesi gerekir. İçeriğinde hyalüronik asit ve büyüme faktörleri bulunan temizleyiciler, bu bölgenin temizlenmesinin yanı sıra göz çevresinde zamanla eksilen maddelerin yerine konulmasını da sağlar. Böylece göz çevresindeki kırışıklık oluşumu engellenir ve cilt temizliğinin yanı sıra cilt bakımı da gerçekleştirilmiş olur. 

Kırışıklıklar başlamadan önce krem kullanılmalı
Yirmili yaşların sonlarına doğru göz çevresinde kaz ayağı dediğimiz ince kırışıklıklar meydana gelmeye başlar. Kırışıklıklar ortaya çıkmadan önce göz kremi kullanımına başlamak gerekmektedir. Kremler genelde kırışıklıklar belirmeye başladığı andan itibaren sürülmeye başlar ancak bu büyük bir yanlıştır. Göz altı ve çevresi için seçilen ürünlerin düzenli olarak kullanılması da oldukça önemlidir. 

Kırışıklıklar için Hyalüronik Asit 
Kırışıklar için hyalüronik asit kullanımı oldukça yaygındır ve kırışıkların yerleşmesini önleyerek yaşlanmayı geciktirir. Otuzlu yaşlarla birlikte göz kapaklarının hemen altında, yanak üst sınırında koyu gölgeyle belirginleşmiş oyuklar ortaya çıkar. Bunun nedeni yanakların gevşeyip aşağı doğru sarkmasıdır. Bu oluklar için hyalüronik asit dolgusu oldukça idealdir. 

Yaş dönemine göre kombine tedaviler
Uzmanlara göre her yaş dönemine ait problemler farklı çözümler gerektirir. Özellikle otuzlu yaşların ortasından sonra önlem alınmazsa yaşlanma etkileri daha hızlı göze çarpmaya başlar, bu dönemde yüzün orta kısmı genellikle aşağıya doğru yer değiştirir. Aşağıya doğru kayan alınla beraber kaşlar da üst göz kapaklarının üzerine sarkmaya başlar. Sarkan alın ve kaşların ağırlığını kaldıramayan göz kapakları da zamanla aşağı doğru kayar. Kırklı yaşların başında artık dolgu yöntemlerinin yeterli olmayacağı bu durumlarda farklı ve bazen kombine çözümler üretilmelidir. Kombine tedavi sunan ve son yıllarda oldukça ilgi çeken bir yöntem olan Somon DNA'sı Aşısı ile ince kırışıklıklar ve göz çevresi koyu halkaların görünümü azaltılır. Belirli bir protokole göre uygulanan bu sistemde, cilt pürüzsüz ve esnek bir yapıya kavuşur. Cilt yapısı günden güne iyileşerek yaşlılık izleri ortadan kaldırılır. Neştersiz bir şekilde gençleşme etkisi görmek isteyen kişilerin özellikle başvurdukları Somon DNA'sı Aşısı ile göz çevresinin yıllar öncesindeki canlılık ve tazeliklerine tekrar kavuşabilirler.

İleri yaşlarda yüz bütün olarak ele alınmalı
İleriki yaşlarda hiç bir uygulama ve önlem almayan hastalarda, doktor muayenesine ve teşhise bağlı olarak göz kapağı estetiği ameliyatları da söz konusu olabilir. 

15 Nisan 2014 Salı

Faydalı Besinler - Avokado



Enerji değeri yüksek bir meyve olan Avokado yağ ve protein açısından da oldukça zengindir. Ayrıca bol miktarda A ve E vitamininin yanında B grubu vitaminleri ve potasyum gibi mineralleri içinde barındıran besleyici bir besindir.

Bağışıklık sistemini güçlendirir. Kansere karşı koruyucudur. Kalp ve damar sağlığı açısından da yararlıdır. Avokadonun kabızlığa karşı etkili, bağışıklık sistemini güçlendirici özellikleri bulunmaktadır. İçerdiği doymamış yağ asitleri kanda kolesterolün yükselmesini önler dolayısıyla Kalp ve damar hastalıkları için en iyi doğal ilaçtır.

Vücut dokularının ve cildin yenilenmesine yardımcı olur. Yaraların iyileşmesine katkıda bulunur. İyi bir hücre koruyucu ve antioksidandır.
Avokado, vücutta toksik maddeleri etkisiz hale getirerek, yaşlılığa yol açan zararlı maddeleri yok eder.

Dolayısıyla yaşlanma sürecini yavaşlatarak hastalıkları önlemede önemli rol oynar. Zengin E ve C vitamini içeriğiyle en etkili anti-aging besinlerin başında gelir. İçeriğinde bulunan protein, mineral ve vitaminler küçük çocukların ve hamile bayanların dengeli ve sağlıklı beslenmelerinde çok gerekli olan maddelerdir. Avokado, vücudun karbonhidrat, protein ve yağ metabolizmasında düzenleyici olarak görev yapar.

11 Nisan 2014 Cuma

Renovasy bio-COS


Cilt kırışıklarınızdan kurtulmanın en kolay yolu olan Renovasy Biyodinamik Cilt Onarım Sistemi ile tanışın!

Renovasy bio-COS’un cilt üzerindeki etkilerini incelemek için “Değişiminizi Keşfedin” bölümündeki modellemeyi kullanın >>> http://renovasy.com/neden-renovasy/degisiminizi-kesfedin/

"Değişiminizi Keşfedin" bölümünde uygulama sonrasındaki
3. ve 6. haftada cilt üzerinde gelişen yenilenme etkisi gösterilmektedir.


10 Nisan 2014 Perşembe

Cilt Gençleştirme



Cilt gençleştirmek için kullanılan iğneli yöntemler sizi korkutuyor ve acısız bir uygulama ile kırışıksız bir cilde sahip olmak mı istiyorsunuz?

www.renovasy.com

9 Nisan 2014 Çarşamba

Yaşlanmaya Dur Demek!



Her birey aynaya baktığında sağlıkla parlayan pürüzsüz bir cilt görmek ister. Ancak zaman içinde ciltte değişimler ve bozulmalar meydana gelir. Yaşlanmaya dur demek için doğanın bize sunduğu nimetlerin farkında olmamız gerekir....

Suyu hayatınızın tam ortasına yerleştirin!
Her gün düzenli olarak 8-12 bardak su içmeye başlarsanız, birkaç ay içerisinde cildinizin iyi yöndeki değişimini fark edebilirsiniz. Cildinizdeki ince çizgilerin ve kırışıklıkların görünümü azalarak; daha nemli bir cilde sahip olabilirsiniz. Bol su tüketimi hücrelerin beslenmesini ve toksinlerin vücudunuzdan atılmasını sağlar. 

Selenyum içeren besinler
Selenyum serbest radikal hasarından cilt hücrelerini korumaya yardımcı olabilecek bir eser mineraldir. Ayrıca, cilt kanseri önlenmesinde rol oynayabilir. Selenyum içeren morina, pisi, somon, ton balığı ve pişmiş sığır eti, hafif hindi eti, istiridye, sardalye, kepekli makarna tüketirseniz bu ihtiyacınızı doğal yollarla karşılayabilirsiniz. 
  
Sağlıklı hücreler için antioksidanlar
Antioksidanlar serbest radikallerin hücrelere yapılan zarar görmesini önlemek veya yavaşlatmak işlevini taşır. Antioksidanlar kırışıklık oluşumunu ve ciltteki yaşlanma belirtilerini azaltır. Çilek, domates, kayısı, pancar, kabak, ıspanak, mandalina, biber, fasulye gibi gıdalar ve özellikle renkli meyve ve sebzeler doğal antioksidanlar içerir. 

Cilt onarımı için A vitamini
Kuru, pul pul bir deriye sahip olmak istemiyorsanız, portakal, havuç gibi meyveleri sadece yiyerek değil; cildinize de sürerek kırışıklık ve yaşlanma belirtilerini geciktirebilirsiniz. Ayrıca yeşil yapraklı sebzeler, yumurta ve düşük yağlı sütler de A vitamini içerir. 

Güneşin zararlı etkilerinden korunmak için C vitamini 
C vitamini cildi güneşten korumaya yardımcı olur. Aynı zamanda, kolajen ve elastin gibi deri-sıkılaştırıcı lifleri tahrip eden radikallarin neden olduğu hasarın geri döndürülmesinde yardımcı olur. Kırmızı biber, turunçgiller, kivi, brokoli, papaya ve Brüksel lahanası en iyi C vitamini kaynaklarıdır. 

Güneşin hasarını engellemek için E vitamini
E vitamini cildinize güneşin verdiği hasarı engelleme konusunda önemli bir yardımcıdır; aynı zamanda bağışıklığınızı güçlendirir. E vitamini küçük miktarlarda bitkisel yağlar, fındık, tohumlar, zeytin, ıspanak, kuşkonmaz, zeytin ve yeşil yapraklı sebzelerde bulunur.
Cildiniz için esansiyel yağ asitleri içeren besinleri tüketin
Omega-3 ve omega-6 gibi esansiyel yağ asitleri cildinizi nemlendirerek leke oluşumunu engeller ve cildin doğal yağ bariyerini üretmesine yardımcı olur. Cildinizin daha pürüzsüz ve genç görünmesini sağlar. Somon, sardalye, uskumru, zeytin, kanola yağları, ceviz esansiyel yağ asitleri kaynağıdır. 

DNA hasarını engellemek için Yeşil Çay
Yeşil çay doğanın bize sunduğu en faydalı ürünlerinden biridir. İltihabı ve DNA hasarını durdurmak için iyi bir yardımcıdır. 

www.optimusmedikal.com