16 Nisan 2014 Çarşamba

Göz Çevresi Bakımı



Yüzde yaşlanmanın ilk ve en belirgin olarak fark edildiği bölge göz çevresidir. Bu bölge hem çok ince yapıda, hem de en yoğun mimiklere sahip bölgedir. Göz kapakları çok hassas olduklarından göz çevresinin en çok yıpranma belirtisi gösteren yeridir ve yaş ilerledikçe göz kapağı düşüklüklerinin görülmesi kaçınılmazdır.

Temizlik ürünlerine dikkat edilmeli
Cildin doğru biçimde temizlenmesi, cilt sağlığı açısından son derece önemli bir konudur. Göz çevresi ise bilindiği üzere yüzümüzün en hassas bölgesidir. Göz çevresinin temizlendiği temizleyicilerin de bu bölgenin hassasiyetine uygun olarak seçilmesi gerekir. İçeriğinde hyalüronik asit ve büyüme faktörleri bulunan temizleyiciler, bu bölgenin temizlenmesinin yanı sıra göz çevresinde zamanla eksilen maddelerin yerine konulmasını da sağlar. Böylece göz çevresindeki kırışıklık oluşumu engellenir ve cilt temizliğinin yanı sıra cilt bakımı da gerçekleştirilmiş olur. 

Kırışıklıklar başlamadan önce krem kullanılmalı
Yirmili yaşların sonlarına doğru göz çevresinde kaz ayağı dediğimiz ince kırışıklıklar meydana gelmeye başlar. Kırışıklıklar ortaya çıkmadan önce göz kremi kullanımına başlamak gerekmektedir. Kremler genelde kırışıklıklar belirmeye başladığı andan itibaren sürülmeye başlar ancak bu büyük bir yanlıştır. Göz altı ve çevresi için seçilen ürünlerin düzenli olarak kullanılması da oldukça önemlidir. 

Kırışıklıklar için Hyalüronik Asit 
Kırışıklar için hyalüronik asit kullanımı oldukça yaygındır ve kırışıkların yerleşmesini önleyerek yaşlanmayı geciktirir. Otuzlu yaşlarla birlikte göz kapaklarının hemen altında, yanak üst sınırında koyu gölgeyle belirginleşmiş oyuklar ortaya çıkar. Bunun nedeni yanakların gevşeyip aşağı doğru sarkmasıdır. Bu oluklar için hyalüronik asit dolgusu oldukça idealdir. 

Yaş dönemine göre kombine tedaviler
Uzmanlara göre her yaş dönemine ait problemler farklı çözümler gerektirir. Özellikle otuzlu yaşların ortasından sonra önlem alınmazsa yaşlanma etkileri daha hızlı göze çarpmaya başlar, bu dönemde yüzün orta kısmı genellikle aşağıya doğru yer değiştirir. Aşağıya doğru kayan alınla beraber kaşlar da üst göz kapaklarının üzerine sarkmaya başlar. Sarkan alın ve kaşların ağırlığını kaldıramayan göz kapakları da zamanla aşağı doğru kayar. Kırklı yaşların başında artık dolgu yöntemlerinin yeterli olmayacağı bu durumlarda farklı ve bazen kombine çözümler üretilmelidir. Kombine tedavi sunan ve son yıllarda oldukça ilgi çeken bir yöntem olan Somon DNA'sı Aşısı ile ince kırışıklıklar ve göz çevresi koyu halkaların görünümü azaltılır. Belirli bir protokole göre uygulanan bu sistemde, cilt pürüzsüz ve esnek bir yapıya kavuşur. Cilt yapısı günden güne iyileşerek yaşlılık izleri ortadan kaldırılır. Neştersiz bir şekilde gençleşme etkisi görmek isteyen kişilerin özellikle başvurdukları Somon DNA'sı Aşısı ile göz çevresinin yıllar öncesindeki canlılık ve tazeliklerine tekrar kavuşabilirler.

İleri yaşlarda yüz bütün olarak ele alınmalı
İleriki yaşlarda hiç bir uygulama ve önlem almayan hastalarda, doktor muayenesine ve teşhise bağlı olarak göz kapağı estetiği ameliyatları da söz konusu olabilir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder