31 Temmuz 2013 Çarşamba
ÜRÜN TANITIM
Cildinizin ihtiyacı olan Nem'e yeniden kavuşmasını sağlayan Viscoderm ile tanışın!
http://bit.ly/16DgnoZ
30 Temmuz 2013 Salı
CİLT SAĞLIĞI
Yüzümüzde günde yaklaşık 30 bin kas hareketi
gerçekleşiyor. Ancak bu 20’li yaşlardan itibaren azalıyor. Yaş almaya başlayan
cilt de elastikiyetini kaybediyor. Gözleri sık sık kısmak ve alnı kırıştırmak
ciltteki yaşlılık izlerinin derinleşmesine neden oluyor.
Peki ne yapmalı?
Mimik izleri iki şekilde azaltılabilir: Dolgu
efektli kremlerle ve rahatlatıcı, protein bazlı botoks benzeri polipeptidlerle…
Ayrıca alın ve şakak bölgesine uygulanan küçük yumuşak dairesel masaj
hareketleri de kırışıklıkları azaltmada oldukça etkili.
Kaynak: ELLE
29 Temmuz 2013 Pazartesi
SAĞLIK
SAĞLIK BİLGİSİ:
Tek bir dakika içerisinde 1025 cm küplük havayı içimize çeker, 4 kilograma yakın kanı vücudumuz içinde devrederiz.
www.optimusmedikal.com
24 Temmuz 2013 Çarşamba
SAĞLIK
Kilo problemlerinize dur demek istiyorsanız ve ameliyattan çekiniyorsanız mide balonu uygulamasıyla henüz tanışmadınız demektir!
Uygulamayla ilgili detaylı bilgi için mutlaka tıklayın ->
http://bit.ly/12iD5i2
23 Temmuz 2013 Salı
SAĞLIK
Obezitede ilk 10’a girdik!
Birleşmiş Milletler
araştırmasına göre Türkiye nüfusunun %29’u obez. Bu oranla Dünya sıralamasında
10. Sırada olan Türkiye’de obezite giderek büyüyen bir sorun haline geldi.
Türkiye’de obezitedeki artış nedenlerinin tüm
dünyayla paralel olduğunu belirten uzmanlar, bu nedenlerin başında; hareketsiz
yaşam ve modern çağın getirdiği beslenme düzensizliğni işaret ediyor.
Son yıllarda kadın ve erkeklerin bel çevresi
ortalama 7 santimetre genişlemiş durumda. Obezite diyabet, hipertansiyon,
kanser, kalp-damar ve eklem hastalıkları gibi çok sayıda soruna yol açabiliyor.
Obeziteyi önlemek için neler yapılması gerektiği
konusunda ise en temel yolun doğru beslenme ve hareket olduğu vurgulanıyor. Her
gün yarım saat yürümenin bile obezitenin önüne geçecek önemli bir önlem olduğu
belirtiliyor.
www.optimusmedikal.com
18 Temmuz 2013 Perşembe
SAĞLIK
Kanserden koruyucu etkisiyle bilinen yeşil çayın kalbe de yararlı olduğu ortaya çıktı. Araştırmalara göre, günde 4-5 kupa yeşil çay içmek,
kalp-damar hastalıklarına yakalanma riskini azaltıyor ve kolesterolün dengede
olmasını sağlıyor.
Son yıllardaki kullanımı oldukça artan yeşil
çayın faydaları saymakla bitmiyor. Uzmanlar, yeşil çay içilen Uzakdoğu
ülkelerinde yapılan araştırmalardan yola çıkarak, günde 4 -5 kupa yeşil çay
içilmesi halinde kalp-damar hastalıklarına yakalanma riskinin azaldığını, total
kolesterolün ise yeşil çay içmeyenlere göre % 11 civarında düştüğü sonucuna
ulaştı.
Yeşil çayın, antioksidan etkisinden dolayı,
kolon, meme, küçük hücreli akciğer ve prostat kanserlerine karşı koruyucu etki
sağladığını ve içeriğindeki teanin ve kafeinin ise düşünme gücünü artırıcı etki
yaptığı belirtildi.
Dikkat
Edin! Yeşil çay tüketiminde dikkat edilmesi gereken
noktalar da var. Açıkta sergilenerek satılan yeşil çay, sağlık için zararlı
farklı maddelerin tüketiciye bulaşmasına sebep olabiliyor. Bu konuda daha
dikkatli olmak gerekiyor.
Püf
Noktası! Yapılan araştırmalarda antioksidan etkiye sahip
madde olan kateşinlerin önemli bir kısmının demlemenin ilk 5 dakikasında suya
geçtiği ve eğer ortamda limon varsa madde geçiş hızının arttığı ortaya
çıkmıştır. Yani, kupaya küçük bir limon dilimi ve yeşil çay poşetini koyup
üzerine sıcak su ilâve edip 5 dakika civarında beklettiğinizde yeterli miktarda
antioksidan maddenin suya geçmesi sağlanacaktır.
17 Temmuz 2013 Çarşamba
SAĞLIK
Uzun açlık süresi ve yüksek hava sıcaklığı nedeniyle herhangi bir
sağlık sorunuyla karşılaşmamak için spor yapanların dikkatli olması gerektiğini
belirten uzmanlar, oruçlu olunan dönemde yaşanan kayıpların hemen yerine
konamadığını ve bunun da vücudu zayıf bıraktığını belirtti. Spor için günün
serin saatlerini tercih edilmesi tavisye edildi.
Oruçlu kişilere öncelikle spor esnasında hissedilen fiziksel ve ruhsal
yorgunluğun nedenlerinin bulunması önerildi. Enerji depolarının orucun
ilerleyen saatlerinde zayıfladığını ve sıcak havalarda yapılan aktiviteler
sonucu aşırı terleme ile vücut sıvı dengesinin bozulmasının spor açısından en
önemli sorunlardan biri olduğunu belirten uzmanlar, buna değişen yemek ve uyku
düzeninin de eklendiğini dile getirdi.
Ek
sağlık sorunları olmayan bireyler için Ramazan süresince yapılan sporun bir
sakınca yaratmadığı, bu dönemde hangi spor dalıyla uğraşılırsa uğraşılsın ciddi
mineral ve su kayıpları yaşanacağı bildirdi.
www.optimusmedikal.com
16 Temmuz 2013 Salı
SAĞLIK
Her türlü cilt sorununuz için Uzmanlarımıza ulaşabilirsiniz!
Uzmanlarımıza olan sorularınızı ister mail yoluyla isterseniz de arayarak iletebilirsiniz.
(0212) 273 13 73
info@optimusmedikal.com
www.optimusmedikal.com
15 Temmuz 2013 Pazartesi
TARİHTE BUGÜN
TARİHTE BUGÜN: "1997 yılında ünlü Beyin cerrahımız Profesör Dr. Gazi Yaşargil'e Dünya Nöroşirurji Birliği'nin "Onur Madalyası" verildi. "
BEYNİN PİRİ REİSİ: PROF. DR. M. GAZİ YAŞARGİL
"Mesela elma bir bütündür. Ama portakal dilim dilimdir. Beyin de portakal gibi dilim dilimdir ve o dilimlerin arasında su yolları bulunur. Benim yapmaya çalıştığım o su yollarını ameliyat mikroskobu altında izleyerek beynin hastalıklı bölümüne girmek". Gazi Hoca 55 yıldır anlamaya çalıştığı beyni, bir gazeteciye böyle basit cümlelerle anlatıyor.
Yakın dostu Can Yücel, Rengahenk adlı kitabını ithaf ettiği Gazi Yaşargil için ‘‘Beynin Piri Reisi’’ diyor. Piri Reis'in de ünlü haritasını okyanus kıyılarını izleyerek çıkarttığı söyleniyor.
12 binin üzerinde ameliyat yapan, yüzlerce bilim adamı yetiştiren Gazi Yaşargil, yaptıklarını ‘‘beyin cerrahisinde çıkılmış basamaklar’’ olarak tanımlıyor: ‘‘20. yüzyılda sadece Cushing'le ben değil, katkıları olan çok sayıda arkadaşımız var.’’ diyor. Çünkü Amerikan Beyin Cerrahları Birliği tarafından 1999 yılında 340 isim arasından, beyin ve sinir cerrahisinin bilimini ve sanatını kökten değiştiren Prof. Dr. Harvey Cushing ve Prof. Dr. Gazi Yaşargil yüzyılın birinci ve ikinci yarısı için "asrın adamı" olarak belirlenir. Üstelik Yaşargil, bu unvanı alan yüzyılın yaşayan tek beyin cerrahıdır.
www.optimusmedikal.com
SAĞLIK
Her cildin kendine özgü bir yapısı vardır ve bu sebeple
sorunları da kişiye göre farklılık gösterir.
Kimi cilt yağlı, kimi hassas, kimisi de olması gerektiğinden
daha olgun bir yapıdadır. Bu sebeple
uygulanacak yöntemler ve kullanılacak ürünler kişiye özel olmalıdır.
Peki sizin canınızı en çok sıkan cilt sorunu hangisidir?
Cildinizdeki sorunları çözebilmek için öncelikle cilt tipinizi bilmeniz gereklidir.
NORMAL CİLT: Görünümü şeffaf, gözenekleri
kapalı, lekesiz ve problemsiz bir cilt. Hafif bir bakımla doğal güzelliğini korur.
KARMA CİLT: Alın, burun ve çene yağlıdır.
Yani yüzde T şeklinde bir yağlanma görülür. Yağlı olan kısımlarda siyah nokta,
yağ butonları, açık gözenekler bulunabilir. Yanaklardaki gözenekler ise
kapalıdır.
KURU CİLT: İnce bir üst deriye sahip, gözenekleri
ufak ve kapalı cilt. Ancak yağ salgılanması normalin altında olduğu için görünümü mattır ve pul pul kalkmalar
görülür. Cilt gergindir fakat çabuk kırışır.
YAĞLI CİLT: Görünümü parlak ve yağlı,
gözenekleri açık bir cilt tipi. Gözeneklerin içi genellikle dolu, siyah noktalı
ve sivilceli olabilir. Yağlı cildin akne problemini önlemek için çok dikkatli
bir günlük temizlik programı uygulanmalıdır.
EĞER YAĞLI CİLT SİVİLCELİYSE: Sivilce,
siyah nokta ile kapalı olan gözeneklerden fazla yağ salgısının dışarı
çıkamayıp, olduğu yerde birikmesiyle oluşur. Yağlı ciltlerde kullanılacak
ürünlerin özenle seçilmesi şarttır.
EĞER YAĞLI CİLT HASSAS İSE: Genişlemiş
gözenekler, zaman zaman kırmızı lekeler görülür. Hassasiyetinden pul pul
kalkabilir. İç ve dış etkenlere karşı duyarlıdır. Kaşıntı ve yanma görülebilir.
OLGUN CİLT: Hücrenin yaşam ritminin yavaşlaması sonucu oluşan bir cilt
tipidir. Ölü hücreler kat kat yığılarak sonuçta cilde kaba bir görünüm verir.
Yağ hücrelerinin daha yavaş çalışmaları ise derin çizgilere ve gevşemeye neden
olur. Sürekli bir nemlendirici kullanılmazsa deri kurur ve kırışır.
www.optimusmedikal.com
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)