1. “Akne ile sivilce aynı anlama gelmez”
Bazen hastalar durumunun akne
değil sivilce olduğunu vurgular ki bu algı yanlıştır. Aknenin tipleri
olduğundan bahsedilebilir. “Vulger” adı verilen basit akneden “nodulokistik”
dediğimiz şiddetli akneye kadar değişik görünümler sergilerler.
2. “Sivilceyi sıkarsam yara olur ve iyileşir”
Her çıkan sivilcenin
sıkılması tedaviye katkıda bulunmak bir yana, telafisi olmayan izlerin ortaya
çıkmasına ve aknenin yaygınlaşmasına neden olur.
3. “Ergenlik dönemi geçince sivilceler de
geçer”
Sivilceler konusunda ergenlik nedeni ile oluştuklarını düşünüp
tedavi yoluna gitmemek son derece yanlıştır. Aknenin tedavisini geciktirmek,
kendiliğinden düzelmesini beklemek, yapılacak en büyük ihmaldir. Üzerinden
yılların geçmesini beklerken akne yerini kalıcı izlere bırakır.
4. “Yoğurt, diş macunu ve sabun köpüğü sivilceleri kurutan doğal
ilaçlardır”
Son yıllarda daha az rastladığımız ama daha önceleri sıkça
gördüğümüz yoğurt, diş macunu, sabun köpüğü sürerek saatlerce beklemek tedavi
yöntemi değildir. Bu tür uygulamalar, deride enfeksiyonların artmasına, kalıcı
kızarıklıklara ya da lekelenmelere neden olabilir. Deride alerjik reaksiyonlar
görülebilir.
5. “Kapatıcı kullanmak hem güzel bir görünüm sağlar hem de sivilceyi
kurutur”
Fondoten ya da pudra kullanımı sivilceyi sadece kapatır. Ancak
güzel görünmek için yaptığınız bu uygulama yeni sivilce oluşmasına neden olur.
Özellikle siyah nokta veya beyaz nokta tarzındaki komedojenik sivilcelerin
ortaya çıkması kaçınılmaz olabilir.
6. “Sivilce için uygulanan tedaviler ciltte başka hasarlara neden olur”
Akne, farklı şekillerde
tedavisi mükemmel sonuçlara varan bir hastalıktır. Özellikle Renovasy
Biyodinamik Cilt Onarım Sistemi tedavinin ilk seansından itibaren akneler gözle
görülür derecede iyileşir. Son zamanlarda bir çok uzman hekimin başvurduğu bu
yöntem uygulanırken hastaya hiç bir ağrı hissi yaşatmaz ve sonrasında ciltte
herhangi bir hasar oluşmaz.
7. “Şiddetli vakalarda ağızdan kullanılan ilaçlar hastaya zarar verir”
Nodulakistik ya da daha
şiddetli akne tiplerinde ağızdan verilen doğum kontrol veya retinoik asit
tedavileri hastanın hayatını riske atmak demek değildir. Uygun vakada gerekli
takipler yapılmak kaydıyla kullanılacak bu tedaviler, hastaya zarar yerine
yarar getirir. Unutulmaması gereken faktör, her ilacın kendine göre yan
etkileri olduğudur.
8. “Retinoik asit tedavisi sonrasında hamile kalamam”
A vitamini derivesi olan
retinoik asit tedavisi bir kısım akneli hastalarda hayat kurtarıcıdır. Sık
olarak bahsi geçen bu tedavi sonrasında hamile kalınamayacağı endişesi tamamen
yersizdir. İlacın kesilmesinden 2 ay sonrasında hamile kalmak isteyenler için
risk yoktur fakat doktorunuzun da belirteceği üzere tedavi sürecinde hamilelik
yasaktır.
9. “Tedavi anında işe yarasın”
Sivilce problemi yaşayan
ve çoğunluğunu sabırsız gençlerin oluşturduğu bazı hastalar mevcut
şikayetlerinin bir iki gün içinde geçmesini beklerler. Ne yazık ki; akne kronik
bir durumdur ve tedavisi uzun soluklu, takip gerektiren, bir hastalıktır. Kullanılan
tedavi yöntemi (Biyodinamik Cilt Onarım Sistemi) hekiminizin uygun gördüğü
sıklıkta ve seansta yapılmalıdır. Tedavi yarım bırakmak etkilerin tamamen
alınmasını engeller. Bu sebeple tedavinin sonuna kadar tedaviye sadık kalmalı
ve sabırlı olunmalıdır. Tabiki ilk seanstan itibaren iyileşme etkileri görülür
ancak tedavinin tam sonuç vermesi için tamamlanması şarttır.
10. “Arkadaşıma iyi gelen
sivilce ilacı benim cildimi de düzeltebilir”
Akne bir dermatolog için
her yönüyle çok iyi bilinen bir hastalıktır. Aknenin çeşidi, nedenleri,
tedavileri basitçe planlanabilir. Bu sebeple mutlaka uzman kişilerin cildinizi
görmesi ve size özel olarak tedavi yöntemini belirlemesi gerekir.