17 Temmuz 2014 Perşembe

Yaz Dopingi: C Vitamini

Günlük hayatta yorgunluk, stres, uykusuzluk, endişe ve mutsuzluk hissediyorsanız ilacınız C vitamini. Değişken ruh hallerine de iyi gelen C vitamini, özellikle yaz aylarında enerji dopingi yapmanız için mutlaka almanız gereken vitaminler kategorisine giriyor. Uzmanlar, C vitaminini nasıl kullanmamız gerektiğini açıkladı.
Yorgun olmak iştah azalmasına sebep olur. Bu da kişilerde yemek yeme isteğini azaltır. Eğer bu duruma dikkat etmezseniz vücut direnciniz düşer. Hastalıklara daha kolay yakalanırsınız. Kendinizi yorgun, halsiz ya da bitkin hissettiğiniz zaman C vitamini almak size iyi gelecektir. Onun için böyle zamanlarda C vitaminini günlük dozdan biraz daha fazla alabilirsiniz. 
Özellikle taze meyve ve sebzelerde olan C vitamini sizin daha iyi hissetmenizi sağlayacağı gibi cildinize de çok iyi gelecektir. Meyvelerin suyunu sıkmak ve sabah kahvaltısında içmek size hem enerji verir hem de güne daha aktif başlamanızı sağlar. Fakat meyve suyunu çok fazla bekletirseniz vitamin kaybına uğrar. Bu nedenle sıktıktan en fazla 1 saat içinde tüketmeniz gerekir. Sebzelerin vitamin kaybına uğramaması için çiğ tüketmeye özen gösterin. Portakal, kivi, elma, armut, havuç, yeşil biber, maydanoz, tere, roka C vitamini açısından oldukça zengindir.
Kayısı, kiraz, çilek, karpuz, şeftali, kavun… Hepsi canlı renklere sahip olan bu meyveler bol miktarda betakaroten içeriyor. Ayrıca hepsi C vitamini deposu… Renkli meyveleri tüketmek cildi de renklendiriyor, doğal rengine kavuşmasını sağlıyor. Bu lezzetli meyveleri aynı zamanda cildiniz için de oldukça faydalıdır.
Cildimizdeki C vitamini hem kollajen sentezinde rol alır, hem de antioksidan olarak görev alır. Güneşe çıktığımızda veya sigara içtiğimizde cildimizdeki C vitamini azalır. Aynı zamanda yaşlanma ile de ciltteki C vitamini depoları azalır. C vitamini içeren kozmetikler ciltteki ince çizgileri azalttığı gibi, pigmentasyona yol açan kimyasal mekanizmayı da engeller.
İçeriğinde C vitamini olan ürünlerin kullanımı cilt yaşlanmasını ve güneş hasarını engeller. Ancak C vitaminini cilt kremleriyle ciltte emilimi oldukça zordur. Cildin C vitamini forumunu emebilmesi için enkapsüle nano teknolojik formüle sahip olması gereklidir. C vitamini ancak bu teknoloji ile cildin ulaşılması gereken katmanına kadar ulaşılır. Bu teknolojiyle üretilen Renovasy ürünlerini incelemek ve ürün hakkında detaylı bilgi edinmek için tıklayın->http://renovasy.com/urunler/cilt-bakim-urunleri/cilt-uyarimi-antiaging-koruma/renovasy-vitamin-c-power-touch/

15 Temmuz 2014 Salı

Cildnizi Güneşten Koruyun!


UV ışınları gözle görülemeyen dalga boyundadır, bronzlaşmanın bedelini yıllar geçtikçe cildin yaşlanmasıyla ortaya çıkar!

Cildinizi güneşin zararlı etkilerinden korumak için Pİ System uygulatın. Somon DNA’sı ve Hyalüronik asit içeren bu sistem ile kısa sürede cildinizdeki yenilenmeyi ve gençleşmeyi deneyimleyin. Aynı zamanda tüm serbest radikallerin olumsuz etkilerini en aza indirin.
Ürün hakkında detaylı bilgi için tıklayın-> http://www.optimusmedikal.com/urunler/dermal-estetik-urunleri/dermal-estetik/mastelli/pi-system-1/

Cildinizi güneşin zararlarından korunmanın bir diğer yolu ise C vitaminidir. C vitamini içeren ürünler cildi güneş ışınlarının zararlı etkilerine karşı korur. Cildin gençleşmesine ve pürüzsüz bir yapıya kavuşmasına yardımcı olur. Ancak birçok dermokozmetik üründe C vitamini içeren ürünler, cildin alt tabakasına kadar emilim sağlamaz ve bu sebeple etkilerini tam anlamıyla gösteremez. Renovasy Vitamin C Power Touch ise nano teknoloji ile üretilmiştir. C vitamini bu teknoloji sayesinde nano kapsüllerin içerisinde cildin koruma kalkanı görevi yapan bölümlerinden kolaylıkla geçer ve sorunun merkezine inmeyi başarır. C vitamini etkisini cildinizde görmek için Renovasy Vitamin C Power Touch doğru bir tercih olacaktır. Işıltılı ve pürüzsüz bir cilt için C vitamininin gücünü keşfedin!
Ürün hakkında detaylı bilgi için tıklayın-> http://renovasy.com/urunler/cilt-bakim-urunleri/cilt-uyarimi-antiaging-koruma/renovasy-vitamin-c-power-touch/



www.optimusmedikal.com

14 Temmuz 2014 Pazartesi

Cildiniz Tatile Hazır Mı?


Tatil için tüm hazırlıklarınız tamam, peki cildiniz tatile hazır mı? Hepimiz tatil boyunca güneşin tadını çıkarma hayalini kurarız. Ancak yaşam kaynağımız olan güneşin olumlu etkilerinin yanı sıra olumsuz etkiler de taşıdığını unutmamamız gerekir. Güneş kendimizi mutlu hissetmemizi sağlar, güneş sayesinde derimizden D vitamini sentez ederiz, bronzlaşınca kendimizi daha güzel hissederiz. Ancak bronzlaşmanın bedelini yıllar geçtikçe ağır bir şekilde ödemek zorunda kalabiliriz.
Güneş yanığı, cildin yaşlanması ve kanser başta olmak üzere ciltte gördüğümüz değişikliklerin en birinci nedeni UV ışınlarının ciltteki melanin, hemoglobin ve DNA gibi kromoforlar tarafından emilmesi (özellikle DNA’nın UVB’yi emmesi) ve sonuçta bu kromoforların hasar görmesidir. UVB üst derideki melanin  ve DNA  tarafından emilir ve güneş yanığına yol açar. UVA ise alt derideki damarlardaki hemoglobine bağlanır. Burada oluşan kimyasal maddeler kollagen ve elastik liflere zarar vererek cildin yaşlanmasını hızlandırırlar. Su toplamaların ve soyulmaların görüldüğü güneş yanıklarında hasar daha fazla oluşur. DNA'nın gördüğü hasar büyük oranda tamir edilir ama bazı kalıcı bozukluklar yaşanabilir. Bu bozukluklar zamanla birikir ve yavaş yavaş cildin yaşlanmasına veya kontrollü büyümeyi etkileyen bir bozukluksa cilt kanserine yol açabilir. UV ışınları en çok açık tenlileri, çilli ve kızıl saçlıları etkiler.
Güneşe bağlı yaşlanma belirtileri
Kuru ve mat bir cilt, derin kırışıklıklar, elastikiyet kaybı, gözeneklerde açıklık, düzensiz kahverengi lekeler, kılcal damarlarda artış, ciltte incelme, morarmalar, cilt üzerinde pütürler olan kızarıklıklar, deri kanserleri.
BİR ARAŞTIRMA:
New York'tan plastik cerrah Darrick Antell, tek yumurta ikizleri üzerinde yaptığı araştırmasında güneş ışığının rolünün kalıtımdan daha önemli olduğunu bulmuştur. İkizlerden güneşe çok az çıkan kardeşler, çok fazla güneş altında kalan ikizlerine göre daha az kırışıklığa ve daha genç görünüme sahip bulunmuşlardır.

Güneşten Korunmak İçin;
  •  Güneş ışınlarının etkili olduğu 10:00-16:00 saatleri arasında, özellikle de güneşin en zararlı olduğu 11:00-13:00 saatleri arasında güneşe çıkılmaması gerekir. 

  • Güneş ışınlarının geçirgenliğini en aza indiren giysilerin tercih edilmesi gerekmektedir. 
Sık dokunmuş kumaşlar, gerçek koton ve likra, koyu renkli giysiler güneş ışınlarını daha az geçirler. Islak ve streç kumaşlar geçirgenliği artırır. Bu nedenle kuru ve bol giysiler tercih edilmelidir. 

  • Güneş için kullanılacak şapkaların da belirgin özellikleri bulunmalıdır; geniş kenarlı veya en ideali kulakları ve enseyi kapatacak şekilde kumaş içeren Lejyoner şapkası uygun olabilir. Bu tür şapkalar ile kulaklar, yanaklar, burun ve ense zararlı güneş ışınlarından korunmuş olur.

  • Güneş gözlükleri hem gözleri hem de çevresindeki deriyi güneşin UV ışınlarının zararından ve cilt kanserinden korur. Kullanılacak olan güneş gözlükleri % 99 oranında UV-A ve UV-B filtresi içermelidir. Kullanılan gözlüğün camları üzerine kaplanan kimyasal madde ile camların renk ve koyuluğuna bakılmaksızın koruma mekanizması geliştirilmiş olur. Kullanılan uygun gözlük camları ile gözler %80 oranında güneşin zararlı etkilerinden korunur. Yüz bölgesi; gözlükle birlikte yukarıda tarif edilen şapkalarla %65 oranında UV ışınlarından korunmuş olur.

  • Ağaç ve gölgelikler doğrudan UV ışınlarından korunmakta önemlidir; ancak UV ışınlarından tam korunma sadece doğrudan gelen değil, hem doğrudan hem de dolaylı (kum ve betondan yansıyan) ışınlardan korunma ile olur.

  • Güneşe çıkmadan önce cildin yoğun olarak nemlendirilip yenilemesi son yıllarda oldukça yaygın olarak uygulanan yöntemlerdendir. Bunun için tatil öncesi Hyalüronik asit ve Somon DNA’sı ile kombine edilen Pİ System önerilmektedir. Bu sayede güneşin cildinize vereceği hasarları en aza indirip güneş ışınlarına karşı cildinizi korumuş olursunuz.
  • Güneş koruyucu kremlerin kullanılması bir korunma yöntemidir ancak bunların da kullanma özellikleri vardır ve mutlaka diğer korunma yöntemleri ile birlikte uygulanmalıdır. Sadece güneş kremi kullanarak, başka bir önlem almadan uzun süre güneşte kalmak son derece zararlıdır.
  • Ayrıca C vitamini içeren cilt bakım ürünleri de cildin güneşe karşı direnç kazanmasını sağlar.



11 Temmuz 2014 Cuma

Genç, Sıkı ve Işıl Işıl bir Cilt İçin


Renovasy ürünlerinin içindeki büyüme faktörleri (biopeptidler) nano-kapsülasyon teknolojisi ile üretilmektedir. Bu teknoloji sayesinde büyüme faktörleri nano-kapsüllerin içlerine hapsedilerek, derinin kalkan görevi yapan üst tabakasından kolaylıkla geçer. Böylelikle alt tabakalara kadar ulaşıp, cilt sorununu temelden çözer!

Cildin daha sıkı, daha esnek ve daha genç kalmasını sağlar.
Detaylı bilgi için -> www.renovasy.com

Ürünleri satın almak için -> http://shop.optimusmedikal.com

10 Temmuz 2014 Perşembe

Neden Büyüme Faktörleri?


Biopeptidler diğer bir değişle Büyüme Faktörleri cilde esnek bir yüzey kazandırır.

Neden Büyüme Faktörleri?

Büyüme faktörlerinin cildimizdeki en önemli görevi, yara tamirinin yanı sıra, cildin temel hücrelerinin ve dokularının üretimini sağlamasıdır.
Özellikle yaşlanma sürecinde yok olan dokuyu yerine getirmede etkili olan büyüme faktörleri, yeni hücrelerin oluşumunu tetikler. Aynı zamanda ciltte zamanla azalan kolajen, hyalüronik asit, elastin fibriller gibi cildin yapıtaşı maddelerinin yeniden üretimine de yardımcı olur.
Topikal uygulanan büyüme faktörleri başlıca dermiste fibroblastların ve keratinositlerin çoğalmasını hızlandırır. Böylece dermal rejenerasyonu sağlamaktadırlar. Cilt rejenerasyonu ile cildin yaşlanma sürecinde kaybettiği maddeler yerine getirilir. Bu sebeple son yıllarda anti-aging bakımların en önemli ve yararlı teknolojk yaklaşımı bize büyüme faktörlerini
işaret etmektedir.

Cilt bakım ürünlerinde büyüme faktörleri olması önemlidir. Renovasy Cilt Bakım ürünlerinin içindeki büyüme faktörleri nano-kapsülasyon teknolojisi ile üretilmektedir. Bu teknoloji sayesinde büyüme faktörleri nano-kapsüllerin içlerine hapsedilir. Nano-kapsüllere hapsolan büyüme faktörleri, derinin kalkan görevi yapan üst tabakasından kolaylıkla geçerek alt tabakalara kadar ulaşır. Bu sayede sorunu temelden çözmek mümkün olur.


8 Temmuz 2014 Salı

DERİMİZİ NASIL GENÇLEŞTİRECEĞİZ?


Yaptığımız mimikler kişiliğimizin bir parçası. Doğal olarak kırışıklıklar ve yorgunluk belirtileri ortaya çıkabiliyor. Göz çevresindeki deri normal deriden 10 kat daha ince, yaş ilerledikçe esnekliğini daha hızlı kaybediyor.  Sadece göz kırpma ile günde 10.000 kez hareket ediyor. Hele güneş ışınları, sigara içmek ve çevre kirliliği söz konusu ise yaşlanma belirtileri şiddetleniyor.
 Çok ağlama, gözleri ovuşturma torbalanmaya, sarkmaya katkıda bulunuyor.
Kullanılan ürünler bu süreçte büyük önem taşıyor. Ürünlerin mutlaka, alerji yapmayan maddeler içermesi gerekli. Düşük oranda AHA (alfa hidroksi asit) içeren ürünler yüzeyel ölü tabakayı inceltiyor, deriyi düzgünleştiriyor, yumuşatıyor hem de nemlendirme sağlıyorlar. Ayrıca nem eksikliğine bağlı ortaya çıkan çizgilerin onarılmasına yardımcı oluyorlar.
Yine antioksidan vitaminler (vitamin a, B, C, D ve beta karoten) ve bitkisel özler içeren kozmetikler cilt bakımında yararlı oluyor.
Son dönemde kozmetik dünyasında büyük önem taşıyan biopeptidler ise cildin yenilenmesi açısından kremlerin içinde olmazsa olmaz içeriklerin başında gelir. Bu içeriklerin tümünü Renovasy cilt bakım ürünlerinde bulabilirsiniz.
Güneş gözlüğü ile güneşten korunmak, düzenli uyku, sigara ve alkolden uzak durmak da unutulmamalı. 
Çevre koşullarının sağlığı tehdit ettiği, yaşam şartlarının bizi zorladığı, stres gibi bağışıklık sistemini olumsuz etkileyen faktörlerin yoğun olduğu bir dönemde yaşamaktayız. Dolayısıyla gerek deri sağlığını gerekse tüm vücut sağlığını korumak için özen göstermek zorundayız. Sağlıklı bir deriye sahip olmanın ilk koşulu genel vücut sağlığımızın iyi olmasıdır. Bunun için de alınacak tedbirler konusunda bilgili olmalı ve uygulamaya geçirebilmeliyiz.
Tüm bunların yanı sıra hem erkek hem kadınlarda günlük deri temizliği ve bakımı ihmal edilmemelidir. Güçlü sabunlar kullanılmamalı, deri düzenli olarak nemlendirilmelidir. Yüzü fazla yıkamanın cilde zarar verdiği de unutulmamalıdır.

İYİ BİR DERİ BAKIMI NASIL OLMALIDIR?

•    Deri her gece tahriş edici sabunlar dışında bir ajanla temizlenmelidir. Bu ajan derinin yapısına ve özelliklerine göre seçilir. Temizleme jelinin içeriğinde biopeptid olması yine çok önemlidir.
•    Yıllık dermatolojik kontroller yapılmalıdır

•    Herkes meme muayenesi yapar gibi her ay ayna karşısında derisini gözlemeli, sıra dışı bir ben büyümesi, renk değişikliğinde doktora başvurmalıdır

•    Sigara içilmemelidir

•    Günde en az 2.5 litre su tüketilmelidir

•    Her gün en az bir kez nemlendirici kullanılmalıdır

•    Güneşten öncelikle giysi ile ve koruyucu ürünler ile bilinçli yararlanılmalıdır

•    Yaz ve kış mevsimlerine göre uygulanacak deri bakımı konusunda hekime danışılmalıdır

•    Sağlıklı beslenilmelidir

•    Her şeyin başı sağlıklı bir uyku…

Deri yaşlanması içsel ve dışsal faktörlere bağlı ortaya çıkar. İçsel yaşlanma genetik özelliklere bağlıdır. Kollajen yapımı azalır, derinin elastikiyeti bozulur. Sonuçta ince kırışıklıklar, deri altı yağ dokusunda azalma, buna bağlı yanakların çökmesi, boyunda sarkma gözlenir. Deri incelir, kurur ve kaşınır. Saçlar beyazlamaya başlar, istenmeyen bölgelerde kıllanma artışı ortaya çıkabilir. Bu olayların hızını ve zamanını genlerimiz kontrol eder ancak dış etkenleri bizler kontrol altına alarak yaşlanmayı geciktirebiliriz. Son yıllarda yaygın kullanılan kozmetik girişimler ile de ortaya çıkmış olan etkiler önemli ölçüde geriye alınabilir. Dışsal yaşlanmada en önemli unsur aşırı güneş ışınlarına maruz kalmaktır. Epidermis ve dermise etki ile en çok UVB, birikici etki ile UVA ışınları drri hasarından sorumludur. Sonuçta sarı, kuru ve pürüzlü bir deri görünümü ortaya çıkar. Damarlanma artmıştır, koyu renkli lekeler oluşur. Bronzlaşma bağımlılığı olanlar, bahçe işçileri, çiftçiler başta olmak üzere dış ortamda çalışanlar  aşırı güneş ışınlarına maruz kalırlar.
Güneş ışınları dışında sigara, çevresel kirlilik, sağlıksız beslenme, uykusuzluk, diğer iç organ hastalıkları, deri bakımının ihmal edilmesi, uyku pozisyonu, mimikler de deri yaşlanmasına katkıda bulunur.


DERİMİZİ NASIL GENÇLEŞTİRECEĞİZ?
Deriyi gençleştirmek tek yöntemle mümkün değildir, ideal olan ihtiyaca göre değişik yöntemler ile lekeleri, kırışıklıkları, damarlanmaları, gevşemeleri hedeflemek ve kombine tedaviler ile sonuca ulaşmaktır. Bu yöntemler dermatolojik muayenenizin ardından hekiminizle birlikte, sizin ihtiyaçlarınıza göre belirlenir. Uygulanacak yöntemler yaşa, ortaya çıkan yaşlanma belirtilerinin düzeyine göre seçilmelidir. Derideki yaşlanma etkilerinin giderilmesi için uygulanabilecekler: Renovasy Biyodinamik Cilt Onarım (bio-COS) Sistemi bu yöntemlerin başında gelir. bio-COS uygulaması bir çeşit kimyasal peeling’tir ancak kimyasal peeling’ten çok daha öte bir yöntemdir. Öncelikle cilt yaşlanmasını yavaşlatmanın yanı sıra bir çok cilt sorununa karşı çözüm sunan kişiye özel tedavi protokolleri vardır. Yöntem tamamen kişinin cilt hasarına uygun olarak hazırlanır. Uygulama sırasında acı ve ağrı hissedilmez. Bunun yanı sıra uygulama sonrasında sosyal hayata hemen devam edilebilir. Sonuçları ise anti-aging protokolü de dahil olmak üzere muhteşemdir. Anti aging protokolü uygulanan bir ciltte ince kırışıklıklar, cilt sarkmaları ve cilt matlığı ilk seanstan itibaren iyileşmeye başlar.
Yaşlanma karşıtı bir diğer uygulama ise Pİ System’dir. Bu intrdermal bir uygulamadır. Medya da bilinen adıyla Somon DNA’sı Aşısı olan Pİ System, somon DNA’sı ve Halüronik Asit’in kombine olarak kullanıldığı bir cilt yenileme sistemidir. 5 seans yapılması önerilen bu uygulamada, cildin nem dengesi düzenleniyor, cilt yapısı düzenleniyor. UVB ışınlarının hasarları engelleniyor. Ve cilt günden güne gençleşiyor.

Cilt gençleştirme yöntemleriyle ilgili detaylı bilgi için- > info@optimusmedikal.com