Göz çevremiz cildimizde
yaşımızı en çok gösteren bölgedir. Bir çok kadın için de oldukça kritik
bir özelliği var. Çünkü 25 yaşında bir kişi sırf gözaltı çukuru nedeniyle 35
yaşında gösterebilir.
Yaş ilerledikçe de bu bölgede sorunlar artar. Örneğin
35 ve 45 yaş arası göz çevresinde 25 yaşındaki bir kişiden farklı olarak
kırışıklıklar ve problemler başlar. Bazı kadınlarda ise gözaltlarında farklı
sorunlar baş gösterir. Eğer kronolojik yaşımızdan daha genç göstermek
istiyorsak, göz çevremize ve gözaltlarına ciddi şekilde özen göstermeniz
gerekir.
Göz çevremizdeki cilt yüzümüzün diğer bölgelerine
göre farklıdır. Yüzümüzün diğer kısımlarına göre çok daha incedir. Göz çevresinde
yağ bezleri olmadığından oldukça kurudur. Çok hassastır. Göz hareketlerinden ve
özellikle çeşitli nedenlerle gözümüzü kıstığımızda çok etkilenir.
Eğer genç görüntümüzün daha uzun süre devam
etmesini istiyorsak bu göz çevremizi öncelikle zararlı etmenlerden korumalıyız.
Örneğin gözümüzü sıkça kısıyorsak bunu engellemeye
çalışmalıyız. Göz kısmak göz kenarındaki kaz ayaklarının artmasına neden olur.
Genellikle uzağı iyi göremeyenler farkında olmadan gözlerini kısarlar. Siz de
farkında bile olmadan gözünüzü kısıyor olabilirsiniz. Bunu anlamak için yakın
çevrenizin gözlemlerinden yararlanabilirsiniz. Gözünüzü kısıp kısmadığınızı
onlar size söyleyecektir. Eğer kısıyorsanız bir göz hekimine başvurmanız, olası
bir görme probleminin de ortaya çıkarılmasını sağlayacaktır.
Tüm cildimizi olduğu gibi, göz çevresini de güneşin
zararlı etkilerinden korumalıyız. Güneşin sadece yazın değil kışında zararlı
olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Güneşten koruyucu kremler ve güneş gözlükleri
çok önemli. Güneş gözlüğünü havamıza hava katsın diye değil, gözümüzü ve göz
çevresindeki cildimizi güneşten korumak için taktığımızı unutmayalım. Yani göz
çevremizi de kapatacak şekilde geniş gözlükleri tercih edelim.
Göz çevresi ince ve kuru olması nedeni ile kolay
tahriş olabilir. Yoğun ve sık göz çevresi makyajı cildi tahriş edebilir.
Ciltteki tahriş serbest radikal oluşumuna ve göz çevresinin daha hızlı
yaşlanmasına neden olur. Uzun yıllar daha genç bir göz çevresi için aşırı göz
makyajından kaçınmalıyız.
Göz çevresinde en çok karşılaştığımız problemleri
şöyle sıralayabiliriz;
Gözaltı Ödemi: Göz çevresinde
en sık karşılaştığımız problemlerden biri göz altı ödemidir. Ödem yumuşak
dokuda fazla sıvı birikmesine denir. Ödem gözaltında şişlik şeklinde kendini
gösterir. Ödem nedeni ile gözaltında cildimiz gerilir, sonunda sarkma ve
çizgilenmelere neden olur. Vücudun başka yerlerinde de ödem varsa, karaciğer ya
da böbreklerden kaynaklanan bir hastalık olabilir. Böyle bir durum söz konusu
ile muhakkak bir iç hastalıkları uzmanına başvurmalıyız.
Gözaltı şişliğinin pek çoğumuzda görülen bir tipi
ise sabah şişliğidir. Sabahları belirgindir ve gün ilerledikçe azalır. Bir hastalık belirtisi olmaktan çok yaşam
tarzına bağlıdır. Göz çevresindeki yaşlanmanın önemli bir sebebi olduğundan
azaltılması önemlidir.
Sabah şişliğini azaltmak için alabileceğimiz birkaç
önlemimiz var. Gece sırt üstü uyumak, akşamları sıvı tüketimini azaltmak, tuz
tüketimini azaltmak, günde 7-8 saatlik dinlendirici bir uyku uyumak bunların
başında geliyor.
Göz çevresi damarlardan oldukça zengin bir
bölgedir. Damar duvarının zayıflığı damar içinde dışına sıvı akımının fazla
olmasına neden olarak ödemi artırır. Damar duvarını güçlendirici maddeler
ödemin azalmasına yardımcı olur.
Göz Çevresi Kuruluğu: Göz çevresi sebase bezler içermediğinden kuru bir yapıya
sahiptir. Çizgilenmeleri geciktirmek için göz çevresine özel bir nemlendirici kesinlikle kullanılmalıdır. Nemlendiricinin
içeriğinde peptid olması çok önemlidir. Peptid tedavi edici etki gösterir. Krem
sürerken yüzük parmağınızı kullanınız. Çünkü yüzük parmağı ile daha az basınç
uygulayıp, cilde zarar vermeden daha yumuşak bir şekilde sürmek mümkündür.
Göz Torbaları: Göz çevresi torbaları da pek çoğumuzun
sorunudur. Göz altı torbalarının nedeni, cildin tonusunu yani gerginlik ve
elastikliğini kaybetmesidir. Tüm sorunlarda olduğu gibi olmadan önlemek,
olduktan sonra yok etmeye çalışmaktan daha kolay ve daha iyi sonuç verir.
Yukarıda anlattığım şekilde gözaltı şişliği ile
mücadele ettiğinizde otomatik olarak gözaltı torbalarını oluşmasını da geciktirirsiniz.
Gözaltları torbaları için de yine peptid içeren
kremler tercih edilmelidir. Bu kremler gözaltının beslenmesine ve hasar
oluşmadan giderilmesine yardımcı olur. Ayrıca Somon DNA Aşısı Pİ System
uygulaması da gözaltındaki bu sorun için ideal bir çözüm sunmaktadır. Ancak gözaltı
torbaları çok artmış ise fazla derinin ameliyatla alınmasından başka çare yoktur.
Gözaltı Morlukları: Gözaltı
morlukları gözaltında damarlanmanın artması ve yağ dokusunun azalmasıyla
oluşur. Gözaltı morluklarınız varsa buğday
proteinleri içeren göz çevresi kremlerini kullanmak uygun olur. Ayrıca
bu içeriğin yanı sıra peptid bulunması da gözaltının aydınlanması açısından
önemlidir. Gözaltı aydınlatma için de yine Somon DNA Aşısı Pİ System’den
faydalanabilir. Bu sistem ile gözaltı morlukları tedavi edilerek aydınlatılması
sağlanır.
Göz Çevresindeki İnce Çizgiler (Kaz
ayakları): Göz
kenarındaki mimik kırışıklıklarıdır. Fazla güldüğümüzde ya da gözümüzü fazla
kıstığımızda oluşumunu hızlandırırız. Güneş hasarı ve göz çevresine
nemlendirici kullanmayıp kuru kalmasına izin verdiğimizde de daha kolay oluşur.
Göz çevresi kırışıklıkları az ise ve derin değilse
göz çevresi kremleri ile iyileşmeleri mümkündür. Yoğun bir bakım isteniyorsa
peptid içerikli göz kremleri düzenli olarak kullanılmasına özen
gösterilmelidir. Yüzdeki doğal ifadeyi bozmadan kırışıklıklardan arınmak için
Somon DNA Aşısı da kullanılması önerilen sistemlerdendir.
Göz çevresi ve gözaltları gerçekten özen isteyen bir
bölge olduğu asla unutulmamalıdır. Yüzümüzde bu bölgeye ihtiyaç duyduğu özeni her zaman göstermek gereklidir.
Peptid İçerikli Renovasy
Göz Kremi için Tıklayın; http://shop.optimusmedikal.com/Eyes-Contour-Cream,PR-8.html
Somon DNA Aşısı Pİ System için detaylı bilgi için
tıklayın; www.somondnaasisi.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder