Cildin elastikiyet kaybetmesi cilt sarkmasına,
kırışıklıkların oluşmasına ve cildin doğrudan yaşlanmasına sebep olur. Cildin
sarkması birçok faktörle oluşur. Cilt yaşlandıkça, yalnız aradaki dolgu
malzemesi değil, cildi bir arada tutan iskelet sistemi de yaşlanır. Cildin
iskeletini oluşturan lifler kollajen ve elastin isimli moleküllerdir. Bunlar
cildinizi bir ağ gibi sarıp sarmalayan ona sıkılık, esneklik, uyum kabiliyeti
ve sağlamlık sağlayan başlıca desteklerdir. Yaşlandıkça kollajeni ve elastini
üreten hücreler de yaşlanır.
Cildin iskelet sisteminde önemli değişimler
ortaya çıkar. Özellikle elastin lifleri orta yaşlara doğru hızla bozulmakta,
kalınlaşıp kıvrılmakta, sertleşip dağınık ve parçalı bir yapıya dönüşmektedir.
Kadınlarda menopozdan sonra hormonal değişimlerin de etkisiyle cilt daha fazla
sarkmaktadır. Derinin altındaki yağ dokusunda hücre sayısının azalması,
yerçekimi de gevşek dokunun kolay sarkmasına neden olur.
Sarkmaları
Gizleyemezsiniz!
Sarkmalar cildi olduğundan yaşlı gösteriyor. Çünkü
yüz ovalliğinin kaybolması, deride gevşeklik (elâstikiyet kaybı) gibi
deformasyonlar ortaya çıkıyor. Makyajla kamufle edilemeyen bu durum ciddi
yaşlanma problemi olarak karşımıza çıkıyor.
Sarkma aslında derinin birçok
bölgesinde hissediliyor. Örneğin sarkmanın sonucu olarak
- Kaşlar düşer, (alının sarkması sonucu kaşlar göz kapaklarının üzerine doğru düşer.)
- Üst göz kapağı düşüklüğü (üst göz kapağı göz bebeğini kapatacak kadar düşebilir.)
- Alt göz kapağının sarkması kapak altındaki mukozanın görünmesine neden olur.
- Burnun kenarındaki belirgin oluk nedeniyle yorgun bakış vardır.
- Gıdık oluşması (çene çizgisinin ortadan kalkması.)
- Uzamış kulaklar, burun ucunun sarkması.
- Üst dudağın incelmesi gibi yüz ifadesinde maalesef çok ciddi değişiklikler meydana geliyor.
- Ancak yüz ovalliğinin kaybolması ve boyundaki sarkmalar daha erken ortaya çıkan belirtilerdir. Aslında bunu anlamak çok zor değil. Gergin ve sağlam bir cilt dokusunu elinizle çekip geri bıraktığınızda esneme yeteneğinden dolayı hemen eski haline gelecektir. Sarkmaya başlamış cilt dokusunun eski hâline gelmesi daha geç olur. Zaman içinde daha ileri aşamalarda da yüz ovalliğinin kaybolmaya başladığını hissederiz.
Nelere dikkat edilmeli?
Stres, sigara, alkol kullanımı, uyku düzensizliği
ve ultraviyole gibi cildimize son derece zararlı olan ajanlardan uzak
durmalıyız.
Elastin liflerindeki doğal yaşlanmayı güneş ışınlan daha da
hızlandırmaktadır. Cildinizin güneşe maruz kalan bölümlerinin daha kalın ve
bozulmuş bir hale gelmesi bundandır.
Aynı değişimler kollajen liflerinde de
görülür. Yaşlandıkça bu lifler de kalınlaşacak, bükülmeler, yığılmalar gibi
bozuşmalara uğrayacaktır. Beslenmeye çok dikkat etmeliyiz. Bol su içmeli,
gerekli vitamin ve antioksidan desteğini almalıyız.
Tabii içten
desteklediğimiz gibi cildimizi dıştan da desteklemeliyiz. Peptid içerikli
kremlerle cildin nemlenmesini ve çevresel faktörlerden korunmasını
sağlamalıyız. Ayrıca Somon DNA Aşısı tedavisinden de faydalanabiliriz.
Somon
DNA Aşısı ile Yenilenin
Cilt yenilemede yepyeni bir sistem olan Somon DNA
Aşısı, hyaluronik asit ve Somon DNA moleküllerinin kombine olarak kullanıldığı
bir protokol sunmaktadır.
Bu protokol, yapılan her seansta cilt yapısını
güçlendirerek cildin elastikiyet ve sıkılığını artırır. Fibroblastların
trofizmini artırır ve UVB’ye bağlı olarak gelişen radyasyon hasarlarını
engeller. Cildin azalan nem dengesini düzenler. Etkin cilt
rejuvenasyonu ve cildin fizyolojik revitalizasyonunu sağlar. Bu sayede sağlıklı
sağlıklı görünen, pürüzsüz ve daha aydınlık bir cilt ortaya çıkar. Cilde
yepyeni bir enerji ve ışıltı kazandırılır.
Peptit İçerikli Kremlere Ulaşmak için Tıklayın
>>> www.renovasy.com
Somon DNA Aşısı Pİ System Hakkında Detaylı Bilgi
Almak İçin Tıklayın >> www.somondnaasisi.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder