13 Ocak 2015 Salı

Cilt Sarkmasını Önlemek İçin İpuçları:




30’lu yaşlardan itibaren başlayan cilt sarkmasını önlemek için yaşam alışkanlıklarımızda dikkat etmemiz gerekenler unsurlar vardır.
Yüzümüzün sarkmasında cildimize nasıl davrandığımız, genetik özellikler, hastalıklarımız ile çevresel faktörler etkili oluyor. Neyse ki erken dönemde müdahale edildiğinde ameliyat dışı yöntemler sayesinde yaşlanmayı uzun yıllar geciktirebiliyor.

Cilt yaşla birlikte elastikiyetini ve gerginliğini kaybediyor
Cildimiz zamanla elastikiyetini ve gerginliğini kaybediyor: Fibroblastlardan yeni kollajen oluşumu azalıyor, elastik doku ile bağ dokusunda gevşeme, yağ doku hacminde azalma, hücre alışverişinde ve cilt neminde azalma meydana geliyor. Bu faktörleri dengelesek bile yer çekimine karşı durmak mümkün olmuyor.

Sarkma, 40 yaş civarında özellikle her iki yanağın alt kısımlarında belirginleşiyor. Ayrıca alın kısımdaki kaslarda gevşeme ve yer çekimine bağlı aşağı doğru yer değiştirme sonrası göz kapaklarında düşme de görülebiliyor. Ayrıca ciltte lekeler ve kılcal damarlar da belirginleşmeye başlıyor.

Bu etkenler cildin sarkmasını tetikliyor!

- İlerleyen yaş (özellikle menopoz dönemi sonrası),
- Güneş ışınları,
- Genetik özellikler,
- Sık kilo alıp verme,
- Sigara ve alkol tüketme,
- Stresli bir yaşam sürme,
- Uykusuzluk,
- Hatalı beslenme (aşırı karbonhidrat tüketimi, vitamin-mineralden zayıf beslenme),
- Solaryuma girme,
- Cildi nemlendirmeme,
- Çevresel toksinlere maruz kalma cilt yaşlanmasını ve sarkmayı tetikleyen faktörler arasında yer alıyor. Ancak bu etkenlerle mücadeleye erken yaşta başlayarak cildimizin sarkmasını uzun yıllar önleyebiliriz.

Cilt sarkmasını önlemek için neler yapmalı?

- Özellikle açık tenli, renkli gözlüyseniz cildinizi ekstra korumanız gerekiyor. 3 saat aralıklarla güneş koruyucu ürünleri yeterli miktarda sürmeye ve 3 saatte bir tekrarlamaya özen gösterin.

- Uykunuzun düzenli olmasına dikkat edin. En az 7-8 saat uyumayı asla ihmal etmeyin.
- Sigara ve alkol tüketmeyin.
- Sık kilo değişikliklerinden kaçının.
- Aşırı karbonhidrat ve şeker tüketmeyin, vitaminden zengin meyve ve sebze yiyin.
- Belli yaştan sonra üretimi azaldığı için dışarıdan da destek olarak Q enzim 10, Alfa lipoik asit ile antioksidanları doktorunuza danışarak kürler halinde kullananın.
- Sabah kalktığınızda cildinize uygun bir nemlendiriciyi yer çekiminin tersi yönünde aşağıdan yukarı doğru masaj uygulayarak lenf dolaşımını uyarın, ödemi çözün. Nemlendiricilerinizin içeriklerinde peptid olmasına özen gösterin. Peptidler cildi iyileştirici etki gösterir aynı zamanda peptidler anti-aging tedaviler için de önemlidir.
- İçeriğinde sabun olan temizleyicilerden uzak durun. Sabun cildi kurutarak yapısını bozar.
- Boyun çizgilerinin artışına engel olmak için çok yüksek yastıkları tercih etmeyin.
- Günde en az 2 litre su içerek cildinizin nemlenmesini sağlayın.
- Aşırı kahve tüketerek cildinizi kurutmayın.

- Cilt nemini düzene sokan Somon DNA aşısına başvurun. Bu sistem, nemine kavuşan cildin kalitesini artırır ve yaşlanmaya karşı cildin direnç kazanmasını sağlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder