26 Haziran 2014 Perşembe

Cildimizi Güneşten Koruma Yolları


Güneşte ne kadar süre kalabiliriz? Güneşte ne kadar kalabileceğimiz her şeyden önce cilt tipimizle alakalıdır. Çok beyaz, çok açık tenli kişiler, güneşten daha süratli etkilenirler. Buna karşılık esmer ve koyu tenli kişilerde doğal bir koruyucu pigment tabakası vardır. Bu kişiler daha uzun süre güneşte kalabilirler. Ama genel olarak 20 dakikadan uzun süre korunmasız bir şekilde güneşte kalırsak cildimizin bundan zarar görmeye başlayacağını unutmamalıyız.
Bunun önüne geçmek için cilt tipimize uygun koruyucu faktörü olan güneş koruyucu ürünleri güneşe çıkmadan 20-30 dakika önce sürmeliyiz.
Teorik olarak bütün gün güneş altında kalabiliriz, fakat pratikte 11.00 ve 16.00 saatleri arasında güneşte kalmak daha zararlıdır. Çünkü bu saatler arasında güneş ışınları çok dik olarak yeryüzüne temas eder.
Güneş ışınları her durumda zararlı mıdır? Ultraviyole A ışınları, görünür ışınlara en yakın olan kısımdır. Bunlar gün ortasında güneş ışığının en yoğun ultraviyole kısmını oluşturur. Ultraviyole ışınları süratli bir kızarıklık yapar ve süratli şekilde cilt rengimizde koyulaşmaya yol açar. Fakat bu koyulaşmanın etkisi kalıcı değildir.
Ultraviyole B ışınları ise biraz daha kısa dalga boyuna sahiptir. Bunlar da daha az miktarda bulunur, güneş ışınlarının içerisinde daha gecikmiş bir etkiye sahiptir. Güneşe maruz kaldıktan sonraki 24 ile 48 saat içinde pigment hücrelerini uyararak cilt rengimizin koyulaşmasına sebep olur. Güneş yanığının gerçekleşmesinde de temel sorumlu, ultraviyole B ışınlarıdır.
Ultraviyole ışınlarının olumsuz etkileri nelerdir? Güneşte fazla kaldığımız an cildimizde önce bir kızarma, daha sonra şişme, acıma hissi ve çok abartılı bir durum söz konusu ise su kabarcıklarından oluşan güneş yanığı görebiliriz. Bunlara karşı genelde önlem alma isteği hissederiz. Bir de bizim göremediğimiz olumsuz etkileri vardır ultraviyole ışınlarının. Bunlar yıllar içinde ortaya çıkar.
Cildimizin yıpranmasından, kırışmasından sorumludur ultraviyole ışınları. Cildimizde yaş ilerledikçe ortaya çıkan pigment lekeleri, damarlardaki çatlaklar, bu ultraviyole ışınlarının etkisiyle ortaya çıkar ve hepsinden önemlisi an içerisinde deri kanserine zemin hazırlar. Bunun en somut örneğini çiftçiler, denizciler gibi mesleği açık havada çalışmak olan kişilerde deri kanserinin en sık olmasıyla görüyoruz.

Tedbir İçin Ne Yapmak Gerekir? Tatil öncesi cildi yenilemek önemlidir. Cildi UV ışınlarının zararlı etkilerine karşı daha dirençli hale getirmek gerekir. Cilt hasara uğramadan önce tedbir almak zararları gidermekten çok daha kolaydır. Son dönemde  UV hasarlarını önlemek için yapılan en yaygın biorevitalizasyon yöntemi Pİ System’dir. Bu yöntem Somon DNA’sı olarak da bilinmektedir. Pİ System ile cildin yoğun biçimde nemlendirilmesi sağlanır ve cilt elastikiyeti artırılır. Cildin yapısı güçlendirilir ve ciltte günden güne artan bir yenilenme gözlenir. Pİ System ile ilgili detaylı bilgi için -> info@optimusmedikal.com


www.optimusmedikal.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder