Hayatın dönüm noktalarından biri olan
otuzlu yaşlarda; akıp giden yılların izleri de yüzümüzde belirmeye başlar. Bu durumda panik yapmak yerine, bazı
önlemler alarak ve doğru bakım yöntemleri uygulayarak, yaşlılık izlerine dur
diyebilirsiniz!
Yaşlanmayı geciktirmek için anti-aging
ürünlere başlayın, antioksidan içerikli kremler kullanın. Hem ruhsal hem de fiziksel açıdan önemli
bir dönüm noktası olan otuzlu yaşlarda düzenli dermokozmetik ürün kullanımına
başlayın.
RUHU DA ETKİLER CİLDİ DE:
Hayatın sorumlulukları bu yaşlarda artar; yoğun iş temposu, evlilik düzeni
ve çocuk yetiştirme arasındaki dengeyi düzene koymak için zorlu bir mücadele
verilir. Dönüm noktasının olduğu otuzlu yaşlarda yaşlanma belirtileri de
görülmeye başlar. Ciltte bir takım değişiklikler gözlenir. Ancak alınacak
önlemlerle yaşlanma süreci geciktirilip, kişinin kendisini daha iyi
hissetmesi sağlanabilir.
Ergenlik dönemi boyunca devam eden yoğun yağlanma ve
akne sorunu ilerleyen yıllarda azalmaya başlar, cildin yağ salgısı ve nem
salgısında azalma görülür. Bu da otuzlu yaşlarda, kişilerin daha az yağlı ve
daha nemsiz bir cilde sahip olmasına neden olur.
ERGENLİKTE GÜNEŞ OLGUNLUKTA LEKE DEMEK!
CİLT LEKELERİ KENDİNİ GÖSTERİR:
Ergenlik döneminde bilinçsizce
yoğun güneşe maruz kalınması bu yaşlarda ciltte etkisini göstermeye başlar.
Kılcal damar genişlemeleri, cilt lekeleri belirmeye başlar. Ergenlik döneminde
solaryuma girenlerde bu sorunlar daha belirgindir. Yaşa bağlı olarak ciltte
kollajen ve elastin salgısında azalma başlar ki kırışıkların başlamasının ana
nedeni bu maddelerin azalmasıdır.
DOĞRU ÜRÜNLERİ SEÇİN:
Otuzlu yaşlara merhaba diyenler, öncelikle kullanmış oldukları günlük bakım
ürünlerine dikkat etmelidirler. Cilt yapısına uygun olan bir temizleyiciyle
cilt temizlendikten sonra, arkasından anti-aging formüle sahip dermokozmetik
ürünler kullanılmalıdır.
KREMİNİZ KORUYUCU OLSUN:
Kullanılacak olan dermokozmetik ürünün, içerdiği aktif maddeler önemlidir.
Cildinizi besleyen ve onaran bir ürün kullanmak, hem cildin kısa sürede
sağlığına kavuşmasına hem de yaşlanma etkilerine karşı direnç kazanmasına
yardımcı olacaktır. Ürünlerin özellikle dermokozmetik olmasına
dikkat edilmelidir. Dermotolojik testlerden geçmiş, alerji riski bulunmayan ve
paraben renklendirici ve koruyucu madde gibi cilde zararlı unsurlar içermeyen
ürünlerin kullanımına özen gösterilmelidir.
Son dönemde anti-aging teknolojide öne
çıkan en büyük yenilik olan büyüme faktörü yani biopeptid içermesine de dikkat
edilmesi önerilir. Büyüme faktörleri ciltte yaşlanmaya bağlı azalan ve cildin
yapıtaşı olan maddelerin yeniden üretilmesine yardımcı olur. Yeni hücre
oluşumunu tetikleyen biopeptidler sayesinde cilt yenilenmesi sağlanır.
Bunun yanı sıra kullandığınız ürünün
içerdiği aktif maddelerin anti-aging tedavisinde kanıtlanmış maddeler
barındırması gerekir. Cildin nem dengesinin sağlanmasının yanı sıra onarılmaya
ve korunmaya da ihtiyacı vardır.
Aktif
maddeli ve biopeptidli dermokozmetik ürünlerini
düzenli kullandığınızda cildinizin sıkılaştığını ince çizgilerden arındığını ve
tüm olumsuz etkilere karşı direnç kazandığını farkedeceksiniz.
YAŞLANMAMAK İÇİN YAŞAM TARZINIZI
DEĞİŞTİRİN!
Beslenmenize özen gösterin.
Günde en az
altı saat uyuyun.
Su içilmesine önem verin; su, cildin nemlenmesi açısından
faydalıdır. Sigara, cildin yaşlanmasını hızlandırır. Derinin oksijen temasını
engelleyerek, yaşlanmayı hızlandırır.
Sebze ve meyve tüketimine önem verin.
Bunların içeriklerinde bulunan antioksidanların cildimiz içinde olumlu etkileri
bulunmaktadır. Güneşten kaçınmak, yaşlanmanın geciktirilmesi açısından çok
önemlidir; düzenli olarak güneş koruyucu kullanın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder