Yaş aldıkça cilt yapımız bozulmaya başlar. Zaman içinde
makyajdan strese, hatalı beslenmeden zararlı alışkanlıklara kadar bir çok sebep
bu süreci olumsuz etkiler ve yapının bozulmasına katkı sağlar.
Cilt yüzeyi eski pürüzsüz ve sıkılığını kaybetmeye
başladığında ayna karşılaştığımız kişiye olan memnuniyetimiz gün geçtikçe
azalır. İnce çizgi, kırışıklık, sarkma, leke, akne izleri gibi bir çok cilt
sorunu güzelliğimize gölge düşürür. Cilt her geçen sene bir önceki seneye göre
nem ve elastikiyet kaybeder. Bu da ona göstermemiz gereken özeni kat ve kat
artırmamız gerektiğine bir işarettir. 30’lu yaşlardan sonra cilt sorunlarını
ciddiye alıp gereken önemleri almazsak ilerleyen dönemde cilt sağlığımızı ve
güzelliğimizi korumak daha da zorlaşacaktır. Yaş ile birlikte ciltte oluşan
sorunları inceleyecek olursak;
Kırışıklıklar
Kırışıklıkların
ortaya çıkması cildimizin elastikiyetini kaybetmesinin temel nedendir. Buna ek olarak; Doğal yaşlanma süreçleri, aşırı güneş ışığına maruz kalma,
sert ve kuru iklim koşulları, aktif veya pasif sigara içiciliği, çevre ve hava
kirliliği, stres, beslenme yetersizlikleri, egzersiz yapmama, aşırı mimiklerle
konuşma,
aşırı makyaj ile cildin kuruması, cilt
temizleme ve bakımı eksikliği gibi faktörlerde kırışıklıkların oluşumu ve
ilerlemesi açısında etkilidir.
Açılmış
Gözenekler
Cilt yüzeyinde bulunan küçük gözenekler
vücut tarafından salgılanan sıvıların
dışarı atılmasını sağlar. Yağ ve ter bu gözeneklerden çıkarken ayrıca
cilt bu gözenekler sayesinde nemli kalır. Pek çok insanın ortak şikayeti,
normalden daha geniş olan ve estetik açıdan sorun yaratan büyük gözeneklerdir. Cilt gözeneklerinin açılmasının
veya büyük olmasının ana nedeni genetiktir. Ancak kötü cilt bakımı, güneşte uzun süre kalmak ve yaşlandıkça ciltte
kaybedilen kollajen ve elastin de gözeneklerin genişlemesinde etkilidir.
Sarkma
Cilt sarkması pek çok kişinin problemidir. Cilt sarkması
genel olarak 30 ’lu yaşlarda başlar. Yaş aldıkça sarkma oranı artar. Sarkmanın
nedeni yerçekimi etkisidir. Cilt altında kollajen, elastik lifler ve hyaluronik
asit azaldıkça cilt yerçekimine karşı koyamaz. Cildin sarkma oranını genetik
yapı, güneş altında kalma derecesi, sigara içmek ve beslenme belirler. Ayrıca
sık kilo alıp vermek, özellikle ileri yaşlarda sarkmanın en önemli
sebeplerindendir. Cildin sarkması sonucu yüz ovalinde de bozulmalar ortaya
çıkar.
Lekeler
Kahverengi lekeler herkesin kabusu olan ve güneş ışığına bağlı olarak
ortaya çıkan oluşumlardır. Genellikle yüz gibi güneşe daha fazla maruz kalan
alanlarda kendine yer bulan kahverengi lekeler, derideki melanosit adı verilen hücrelerin koyu
kahverengi renkli melanin pigmenti
üretmesi sonucu meydana gelir. Yaşlanma
ile artan kahverengi lekeler ya da karanlık noktalar ise yaşlılık lekeleri
olarak bilinir.
Bu sorunların tamamının temel sebebi cildin nem ve
elastikiyet kaybetmesine bağlıdır. Tüm bu yaşlanmaya bağlı ortaya çıkan
sorunlarla mücadelede cildi kaliteli hale getiren yöntemlere başvurmak gerekir.
Bu yöntemler yaşa ve yapıya göre düzenli olarak uygulamak en iyi sonuçları
verir. En etkili yöntem cilt sarkmadan cildi sağlıklı hale getiren uygulamaları
yapmaya başlamaktır. Son dönemde doktorların sıklıkla tavsiye ettiği Somon DNA
Aşısı yöntemi, cilt kalitesinin arttırılması için oldukça idealdir. Özellikle
cilt yapısını güçlendirmeyi hedefleyen bu yöntem ile cilt elastikiyet ve nemi
artırılır. Cilt yeniden yapılandırılarak pürüzsüz ve parlak bir forma kavuşur.
Sistemle ilgili detaylı bilgi için tıklayın >> www.somondnaasisi.com
Sistemin etkilerini görmek için öncesi/sonrası
fotoğraflarına göz atın >> http://www.somondnaasisi.com/#!pi-system-tedavi-sonuclari/cvn3
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder