28 Ağustos 2014 Perşembe

Tatil Dönüşü Yıpranan Cilde Ne Yapmalı?


En etkili anti-aging yöntemlerden biri olan ve somon balığı sütünden elde edilen somon DNA’sı, hacminin 10 bin katı suyu tutarak, derinin nem dengesini sağlıyor, cilt kendini yeniliyor.
Estetik cerrahi uzmanı Op. Dr. Hüseyin Kandulu, somon DNA’sının ciltte yarattığı etkileri anlattı:
Deri yaşlandıkça, dokuların kan dolaşımı ve hücrelerin oksijenlenmesi azalıyor. Dolayısıyla hücrelere zarar veren serbest radikallerin ortamdan uzaklaştırılması da zorlaşıyor. Yaşlanmanın etkisiyle birlikte DNA’da da bozulma gözleniyor. Oysa günümüz insanları artık yaşlanmayı sineye çekmek yerine, mücadele etmeyi tercih ediyor.
İnsanların yaşam süresinin uzaması ve görünümlerine verdikleri önemin artmasıyla yaşlanma sürecini yavaşlatma ve geciktirme konusundaki çalışmalara sürekli yenileri ekleniyor.
Yaşla birlikte kaybettiğiniz özellikleri “Pİ System” ile yerine koymanız ve her sabah gençleşmiş uyanmanız mümkün.
CİLT NEME DOYUYOR
Pİ System tedavisi, saf hyalüronik asit ve somon balığı sütünden elde edilen DNA molekülü sayesinde, hücre yenilenmesi sağlayarak cildi gençleştiriyor.
Cilt yenileme konusunda arayışlar hiç bitmese de, somon DNA’sı aşısı ile ciddi bir yol kat edildiğini ve artık cildimizin yaşlanmayabileceğini söylemek mümkün.
Aşıyla cildin alt tabakası dermisteki metabolik faaliyetler artıyor. Derideki kan akışı da artıyor ve bölgesel oksijenlenme hızlanıyor.
Yoğun miktarda su molekülünün yerinde yönlendirilmesiyle, hyalüronik asit de artıyor. Böylece serbest radikaller temizleniyor. Kolajen üretimi destekleniyor, kılcal kan damarlarının oluşumları büyük çapta teşvik ediliyor. Ayrıca UV radyasyonlarının neden olduğu zararlara karşı da koruma sağlanıyor.
Cildin elastikiyetini artırarak sarkma başlangıcındaki derin kırışıklıkların önlenmesinde de kullanılıyor. Kırışıklıkları tıbbi anlamda tedavi ediyor.
İnce ve kuru ciltlerdeki göz çevresinde oluşan kazayağı kırışıklıklarını, göz altı torbalarını, dudak kenarındakileri yok ediyor.
Somon balığının sütünden elde edilen ve insan DNA’sı ile aynı kimyasal yapıdaki somon DNA’sı, mezolift yöntemiyle deri içine verildiğinde, cilt kendini yenileyip gençleşiyor. Çünkü DNA yüksek oranda su tutuyor. Hacminin 10 bin katı suyu tutarak, derinin nem dengesini sağlamaya yardımcı oluyor.
Unutmamak gerekir ki; derinin nemlendirilmesi, kırışıklığın önlenmesindeki ilk ve en basit adım.
Somon DNA’sı küçük, incecik iğneler yardımıyla mikro dolaşımı ve oksijenlenmeyi artıran maddelerle birlikte deri altına enjekte ediliyor.

SEANSLAR KİŞİYE GÖRE BELİRLENİYOR
Ağrısız bir işlem olduğu için anesteziye gerek kalmıyor.
15-20 dakikalık bir uygulama sonrası kişi günlük yaşamına devam edebiliyor. Seans aralıkları kişinin cilt yaşı ve yapısına göre ayarlanıyor. Bu da genellikle ayda 1-2 kereye denk geliyor.
İleriki aşamada seanslar üç ayda bire iniyor. Cildi aşırı yaşlanmış ve kırışmış olan hastalara 15 günde bir yapılan uygulamalar çok daha iyi sonuçlar veriyor. Uygulama protokolüne sadık kalınıp tedavi yapıldığı sürede, kişinin cildindeki değişim ve canlanma fark ediliyor. İlk fark edilen etki, canlanma ve parlaklık oluyor. Daha sonra cildin gerginliği artmaya başlıyor, kırışıklıklar kayboluyor.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder